19 Şubat 2013 Salı

SONSUZA KADAR YAŞAYAN BİRŞEY OLABİLİR Mİ?







    Evet olabilir. Karşınızda ölümsüz deniz anası Turritopsis Nutricula türünün yetişkinleri diğer sıradan küçük denizanalarına benzer. Çam biçimli, şeffaf, yaklaşık 5mm genişliğinde ve aşağı yukarı 80 püsküle sahip bir gövdesi vardır. İç kısmındaki kırmızı karın bölgesi yukarıdan bakıldığında haç şeklindedir.

    Cinidaria (knide, Yunancada batan iğne anlamına gelir) ailesinin diğer üyeleri gibi Turritopsis’de yırtıcıdır, planktonları iğneleriyle bayıltır sonrada hem ağız hem de anüs olan organından içeri çeker. 
Dişiler yumurtalarını erkekler spermleriyle onları döllendikten sonra aynı boşluktan bırakır. Döllenmiş yumurtalar okyanus tabanına çöküp bulundukları kayalara tutunur ve küçük bir deniz şakayığı (polyp adı verilen, uzuvları olan bir sap-poly yunanca ‘’birçok’’ pous da ‘’ anlamına gelir.) gibi gözükene kadar gelişirler.

     Sukeleri ve semender, hücrelerinin geri dönüşümü sayesinden yeni uzuvlar geliştirebilir, ama başka hiçbir canlı ikinci bir çocukluk döneminin keyfini yeniden yaşayamaz. Laboratuarda incelenen bütün yetişkin Turritopsisler (hem erkek hem de dişiler), bu değişimden geçer. Ayrıca bunu sadece birkez yapmaz defalarca tekrarlarlar.

     Bir çok Turritopsis, yırtıcılara ve hastalıklara yenik düşse de, kendi hallerine bırakıldıklarında asla ölmezler. Örnekler teker teker çok uzun süre inceleme altında tutulmadığından bazılarının yaşını hala tam olarak belirlemiş değiliz. Emin olduğumuz tek şey, son yıllarda yuvaları olan Karayipler’den bütün okyanuslara yayıldıkları. Bu yolculukları en çok gemilerin boşalttığı sintine okyanuslarıyla yaparlar.

     Oldukça sıra dışı bir düşünce. Dünyadaki diğer bütün varlıklar ölmeye programlıdır. Asla ölmeyen bir türü acaba nasıl bir gelecek bekliyor?

     Bir canlı türü düşünün ki, her bir birey, diğer bütün bireylerin üstüne kat kat koloni kurabilsin.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...