18 Mart 2016 Cuma

SÖĞÜT AĞACININ ÖNEMİ NEDİR ? HİKAYESİ NASILDIR ?


                                



     Botanik biliminde salix olarak adlandırılan söğüt ağacının en eski arkeolojik kalıntıları, Anadolu neolitik çağ yerleşimlerinde bulunmuştur. Bir Ege türküsünde “Söğüt de efem yar sensin”, bir başka türküde de "Söğüdün erenleri / Koyverin gidenleri” denmektedir. Dolayısıyla kendi alanlarında yükselmiş, ahlaki yönden topluma önder kişilerin sembolüdür söğüt ağacı. Anadolu’nun ilk yazılı metinlerinin sahibi olan Hititler, ”şişiyamma” adını verdikleri söğüt ağacından ilaç elde etmişlerdir. MÖ 8—7. yüzyıl topluluklarından İskitlerin yere koydukları söğüt dallarıyla geleceği gören kâhinleri olduğu belirtildiğinden söğüt dallarının antik Anadolu da kehanet amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır. İlginç olan husus, bu uygulamalardan 1500 yıl sonra da Mevlana’nın "Mesnevi”sinde ”Parlak güneş benimle tutulsun... Söğüdün sırrı açıklansın.”denmektedir. Söğüdün antik dönemde Anadolu’da kehanetten sorumlu Anadolu tanrısının Apollon olması, ayrıca Apollon’un aynı zamanda güneşi sembolize etmesi, söğüt bağlantılı kehanet —güneş—- Apollon kültürü uygulamaları konusunda ipuçları taşımaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...