Hudeybiye'den sonra Müslüman olmuştur. Mute gazasında fevkalade kahramanligi sebebiyle Resulullah Efendimiz (s.a.v.) onu seyfullah yani Allah'ın kılıcı diye isimlendirdiler. Kendisi Mu'te muharebesinde elimde dokuz kılıç kırırldı demiştir. Hayber'in ve Mekke'nin fetihlerinde ve Huneyn gazasında bulundu. Ashab-ı Kiram arasinda secaat ve dehası ile meşhurdur. Hazret-i Ebubekir (r.a.), onu yalanci peygamber Müseylemetü'l-kezzab ve Yemame'deki mürtedler (dinden dönenler üzerine sevk ettiği orduya kumandan tayin etmiştir. Mürtedlerle, Sam'da Romalilarla ve Irak'da Mecusi İranlılarla yaptığı harblerde hârikulâde kahramanliklar ve ordu idaresinde maharetler göstermiştir. Şam'ı feth etmiştir. Takkesinde daima Resulullah Efendimizin (s.a.v) mübarek saçından taşır ve onunla Cenab-ı Hak'dan yardım ihsan etmesini taleb ederdi. Daimâ onun bereketiyle galip geldiğini söylemiştir.
Hazret-i Halid vefat sırasında şöyle buyurdu: "Muhakkak yüz ve belki daha fazla büyük harblerde bulundum. Vücudumda kılıc darbesi, ok ve mızrak yarası bulunmayan bir karış yer yoktur. Amma işte şimdi yatağımda vefat ediyorum. Benim "La ilahe illallah" kelime-i tevhidinden daha çok faydasını umid ettiğim amelim yoktur. Ben kelime-i tevhide sığınıyorum." Hazret-i Ömer zamanında hicretin yirmi birinci senesinde vefat etti. Kabr-i şerifi Humustadır. Vefâtına Hazreti Ömer ve Müslümanlar çok hüzünlendiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder